Mezun olduktan iki hafta sonra İstanbul’da bir yaz kampında Türk çocuklara İngilizce öğretmeye başladım. Benim için olağanüstü bir deneyimdi. Dönüş biletimi hiç kullanmadım. Aksine, üniversiteyle şözleşmemi uzattım. Orada ilişkiler kurdum ve beceriler geliştirdim. Aslında gelecek yıl bu programı yine yaptım, birkaç Amerikalı arkadaşım benimle geldi ve beraber Türk çocuklarla çalışarak yazı geçirdik. Kararım hayatımı değistirdi. 2013’ün yazında çok şeyler keşfettim: yeni arkadaşlar, kültür, dil, fırsatlar ve mükemmel şehir İstanbul.
2013 yılında öğrenci hayatımdan meslek kariyerime geçme gerçeği ile yüzleştim.Sacramento State University son sömestre bitirirken uluslararası işler araştırıyordum. Önce yerel işler yaptım, ama gelecek zaman için yeni bir meslek istedim. Fakat, Sacramento’da istediğim gibi işler bulamadım. Eğer üniversiteden sonra bir McDonald’s işçisi olmak istemiyorsam, radikal bir karar vermeliydim. Ve radikal bir karar verdim. Yurt dışında değişik yerler aramaya başladım. Yeni mezun olan bir genç ne yapabilir? Yurt dışında üniversiteler araştırıyordum. Yeni fırsatlar bulmak için email listelerine abone oldum. Bir süre bekledikten sonra, İstanbul’da Koç Üniversitesinden bir davet aldım. Koç Üniversitesi İngilizce yaz programı için ana dili İngilizce olan yabancılar arıyormuş... Kendi kendime şunları düşündüm: “Bu işi yapabilecek miyim? İngilizce öğretmenliğini daha önce hiç düşünmedim... ve uluslararası siyaset diplomam vardı, nitelikli miydim”? Skype’le görüşme yaptım. O akşam (Kaliforniya ve Türkiye arasında 10 saat fark vardır)çok önemli bir kişi ile tanıştım. Elif yeni patronum ve güzel bir Türk arkadaş olacaktı. Şaşırdım, görüşme çok iyi geçti ve Elif beni beğendi. O bana “endişelendiğin şeyleri unutup, uçak bileti al ve gel” dedi. Ailem ve arkadaşlarım biraz heyecanlıydı, aslında ben de çok heyecanlıydım. Ve aynı zamanda (Haziran 2013’te) Gezi protestosu haber oldu. “Çok uzak ve hiç bilmediğim bir yere nasıl gidebilirim? Ve tanışmadığım insanlarla nasıl çalışacağım?” Gerçekten bir risk alıyordum. Fakat, daha fazla düşünmeden bilet aldım. Sacramento State University’den mezun olduktan iki hafta sonra Türkiye’ye uçuyordum. Inanıyordum. Ne olacak bilemiyordum. Kalifornia Türk Amerikan Derneği'ni temsil eden bir Türk arkadaşımla konuşuyordum.Derneği nasıl destekleyebileceğimi merak ettim. O bana bir fikir verdi: kendi hikayeni ve deneyimini anlatmalısın, aynı zamanda Türkçe yazmayı pratik yapabilirsin.
Belki Amerika'daki Türkler, Türkiye'de yaşamın nasıl olduğunu merak ediyorlardır. O yüzden bu blogu açtım. Bu blogun amacı Türkiye'deki yaşamı anlatmak ve Türkçemi geliştirmektir. |
Arşivler
August 2016
Kategoriler |